İslam
inancında güvercin, aileye bağlılığın ve barışın, Hıristiyanlıkta ise Tanrı'nın Ruhu'nun simgesidir.
Hemen hemen bütün vadilerin
yüksek kısımlarına ya da peribacalarının üst kısımlarına inşa edilen güvercinliklerin
yönleri genellikle vadilerin doğu ya da güney tarafına bakmaktadır. Güvercinler,
kursaklarına doldurdukları tahıl tanelerini sindirebilmek için sık sık
su içme gereksinimi duymalarından dolayı 'Su pınarlarının koruyucu kuşu'
olarak da anılırlar. Bu nedenle güvercinlikler de su kaynaklarına ya kın
yerlere inşa edilmişler.
Kapadokya Bölgesi'nde yer
alan güvercinliklerin büyük çoğunluğu 19. yüzyılın sonları, 20. yüzyılın
başlarına tarihlenmekle birlikte, 18. yüzyılda yapılmış örneklere rastlamak
da mümkündür. Pek çoğumuzun dikkatini çekmeyen bu küçük yapılar, Kapadokya
Bölgesi'nde oldukça nadir olan İslam resim sanatını göstermesi açısından
önemlidir.
Güvercinliklerin yapılış
nedeni etinden ziyade gübresinden yararlanmak içindir. Yöre çiftçileri
tarafından nesilden nesile bağ ve bahçelerde verimi arttırmak için güvercin
gübresi kullanılmış, bu nedenle çok sayıda güvercinlik inşa edilmiştir.
Güvercinlikler inşa edilirken 5-10 metre kareyi geçmeyen bir odacığın 3
kenarına 4-5 sıra halinde kuşların tünemesi ve yumurtlaması için küçük
nişler (oyuklar) açılmış, gerektiğinde de boydan boya ahşap tünekler konulmuştur.
Bu işlem fasatı yıkılan bazı güvercinliklerde kolayca izlenebilir. Güvercinlikler
vadi seviyelerinden oldukça yükseğe inşa edildiklerinden ya içten oyulan
bir tünel vasıtasıyla ya da merdivenler sayesiyle ulaşılabilmektedir.

Başka tip güvercinlikler
de manastır veya kilise olarak yapılmış kaya oyma yapıların girişleri ve
pencere boşlukları kapatılarak kullanılmış olanlardır. Çavuşin Kasabası
yakınlarındaki Çavuşin (Nicephorus Phocas) Kilisesi, Göreme'de Kılıçlar
(Kuşluk) Meryemana Kilisesi ve Karşıbucak vadisinde yer alan kiliseler
buna en iyi örnektir. Bugün güvercinlik olarak kullanılmış manastır ve
kilise fresklerinin sağlam kalmasını güvercinlere borçluyuz. Çünkü bu sayede
freskleri olumsuz yönde etkileyen güneş ışınlarından ve insanlardan uzak
kalmışlardır. Zira insanlar, güvercinliğe yılda sadece bir kez güvercinin
gübresini almak için girmekte, daha sonra duvarı tekrar inşa ederek terk
etmektedirler.
Güvercinliklerin dış yüzeyi
genelde yöresel sanatçı tarafından zamanın geleneğine ve sosyal yaşamına
uygun olarak zengin bir bezeme ile süslenmiş; kullanılan boyalar da ağaçlar,
çiçekler, yabani otlar ve demir oksit içeren topraktan elde edilmiştir.
Ayrıca güvercinliklerde oldukça yaygın kullanılan kırmızı renk, bölgeye
has 'Yoşa' adıyla tanınan bir toprak/çamur türünden elde edilmiştir. Yöre
halkının ifade ettiğine göre beyaz boya, alçı ve yumurta akının karışımından
yapılmakta, bu sayede güvercinlere ve güvercin yumurtalarına ulaşmak isteyen
sansar, tilki, gelincik v.s. gibi hayvanların ayaklarını kaydırarak tırmanmalarını
güçlendirmektedir. Uçhisar Kalesi'nin batı tarafında yer alan güvercinliklerin
büyük bir kısmına ise güvercini yırtıcı hayvanlardan korumak için kolay
bir yol olan teneke veya çinko levhalar çakılmıştır.
Özellikle Kayseri sınırları
içerisindeki Soğanlı Vadisi'ndeki güvercinliklerin büyük bir çoğunluğunun fasatı yalnızca beyaz boya ile süslenmiştir. Bunun nedeni belki de güvercinin
beyaz rengi sevmesi ve fark edebilmesinden dolayıdır.

Çok renkli boya ile süslenmiş
güvercinliklerde yer alan motiflerde yöre sanatçılarının duyguları, düşünceleri,
mesajları ve yaratıcılığı gizli. Yüzden motifin üzerinde tespit edilebilen
süslemeler, 18. ve 19. yüzyılda yaşamış Kapadokyalı sanatçıların
basit, ancak mistik anlamı olan motifleri tercih ettiklerini gösterir.
Göreme, Çavuşin ve Zelve vadilerindeki güvercinliklerin hemen hepsinin
sağ ve sol kenarlarında yer alan çark-ı felek motifleri, Anadolu'da görülen
en eski motiflerdendir. Tarihsel açıdan dört rüzgar tanrısını temsil etmiş
olmasına karşın günümüzde dönen dünya yı, dönen kaderi, feleğin ve aşkın
çemberini simgeler. Üstünde kuş tünemiş hayat ağacı ve nar motifleri de
çark-ı felek motifleri gibi yaygındır. Şaman geleneklerinden kaynaklanan
hayat ağacı, öteki dünyaya geçişi sağlayan yol, üzerinde yer alan kuşlar
ise ağaca bekçilik yapan ve bu yolculukta eşlik eden yaratıklardır. Cenneti,
bolluğu ve bereketi temsil eden nar ise Anadolu'da tarih boyunca kutsal
bir meyva olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda evliliğin devamlı olacağına,
ailenin zengin, çocuklarının çok ve uzun ömürlü olacağına işaret eder.
Yukarıda bahsedilen motiflerin
yanı sıra bazı güvercinliklerde Eski Türkçe ile yazılmış kitabeler de yer
almaktadır. Genelde güvercinliğin yapıldığı tarih, 'Maşallah' ve 'Allah'
kelimeleri, nadir de olsa güvercinliğin sahibinin kimliği ve mesleği belirtilmektedir.
Kapadokya Bölgesi güvercinlikleri
en yoğun biçimde Uçhisar civarındaki vadilerde, Göreme-Kılıçlar ve Güllüdere
vadilerinde, Ürgüp-Üzengi vadisinde, Ortahisar-Balkan Deresi ve Kızılçukur
vadisinde, Nevşehir yakınlarındaki Çat vadisinde ve Kayseri sınırları içindeki
Soğanlı vadisinde bulunmaktadır.
|