Antik
dönemde adı "Nyssa" olan Nevşehir'in Osmanlı İmparatorluğu zamanındaki
adı "Muşkara" idi. Osmanlı Padişahı III. Ahmet'in damadı ve sadrazamı olan
İbrahim Paşa (1660-1730) doğup büyüdüğü yer olan Nevşehir'e ilgi göstermiş,
Ürgüp'e bağlı 18 haneli küçük bir köy olan Muşkara'da camiler, çeşmeler,
okullar, imaretler, hanlar ve hamamlar yaptırmış, adını da 'Nevşehir' olarak
değiştirmiştir.
Nevşehir
Müzesi
1967 yılında Damat İbrahim
Paşa Külliyesi'nin
bir kompleksi olan medrese binasında ve imarethanesinde
ziyarete açılmış, 1987 yılında Kültür Merkezi'ndeki yeni binasına taşınmıştır.
Eserler arkeolojik ve etnografik
iki seksiyonda teşhir edilmektedir. Arkeolojik seksiyon Neolitik, Kalkolitik,
Tunç Çağları, Frig, Urartu, Hellenistik, Roma ve Bizans'tan ibarettir.
Ayrıca, İran, Mezopotamya, ve Kıbrıs köenli eserler de sergilenmektedir.
Etnoğrafik seksiyonda ise Osmanlı ve Erken Türkiye Cumhuriyeti'ne ait aydınlatma
araçları, yazma eserler, silahlar, yöresel giysiler, el işleri, halı ve
kilimler, erkek ve kadın takıları ile mutfak eşyaları bulunmaktadır.
Damat
İbrahim Paşa Külliyesi
Damat İbrahim Paşa Külliyesi
içinde yer alan Kurşunlu Camii 1726'da tamamlanmıştır. 3 kapılı bir avlu
içinde caminin 44m. yüksekliğinde zarif bir minaresi vardır. Ana mekanı
örten kubbesi kurşunla kaplandığı için bu adla anılır. Caminin iç kısmı
çiçek motifleriyle bezenmiştir. Caminin hemen yanındaki külliyeye
ait medrese, kütüphane ve imarethane ile hamam bulunur. Şehrin yüksek
bir tepesindeki Kale Selçuklular tarafından kervan yollarının güvenliği
için inşa edilmiştir