Arapça
'üstü kubbe ile örtülü mezar'; Farsca'da 'çatısı kubbe biçiminde olan yapı'
anlamında olan türbeler, sultanlar, emirler gibi önemli kişiler için yapılmış
mezar anıtlarıdır. Türkistan'daki Türklere ait çadır sanatından esinlenerek
mimariye uygulanmıştır. İslam öncesinde değişik ölü gömme gelenekleri olmasına
karşın ölü önce yıkanır, daha sonra kefen giydirilirdi. Tabuta konan ceset
ilkbahar ya da sonbaharda toprağa gömülmek üzere mumyalanarak çadırlarda
bekletilirdi. İşte bu gelenek, anıtsal türbe yapılarının doğmasına neden
olmuştur.
İlk
örnekleri tuğladan ya da taştan yapılan türbeler, daha sonra sadece kesme
taştan yapılmışlardır. Ancak hem taş hem de tuğlanın birlikte kullanıldığı
türbeler de çoğunluktadır. Birbirlerinden bağımsız inşa edildikleri gibi
cami, medrese kompleksleri içine de inşa edilmişlerdir.

Türbeler
genellikle iki katlıdır. Merdivenle inilen alt kat türbenin kaidesini oluşturur.
Ölünün mumyalanarak toprağa ya da lahite konulduğu hücre biçimindeki mezar
odası burasıdır. Ziyaret ya da ibadet için kullanılan bu odada mihrap nişi
olduğu gibi sembolik bir lahit de bulunabilir. Doğu, batı, kuzey yönünde
olan gösterişli kapısına tekli ya da karşılıklı merdivenlerle ulaşılır.
Plan
açısından dışta ve içte farklılıklar arzedebilen türbeler, çokgen,
silindirik gövdeli oldukları gibi, kare planlı örnekleri de bulunmaktadır.
Ancak kare planlı örnekler, XIII. yüzyıldan sonra görülür. Üst örtüsü iç
kısımda kubbe, dışta ise konik veya piramidal çatılıdır.
Yapının
dış yüzeyi , kapısı, pencereleri, saçak ve çatısında oldukça zengin geometrik
ve bitkisel süslemeler görülür.
Kapadokya
Bölgesi'ndeki önemli türbeler, Kayseri'de Döner Kümbet, Hunad Hatun Türbesi,
Çifte Kümbet; Niğde'de Hüdavent Hatun Türbesi, Ürgüp'te Taşkınpaşa Türbesi
ve Altı Kapılı Türbe'dir.

Döner
Kümbet
Kayseri'de bulunan Döner
Kümbet, 1276 ya da daha sonra yapıldığı sanılmaktadır. Kapı üzerindeki
iki satırdan oluşan mermer kitabede Şah Cihan Hatun için yaptırıldığı yazılıdır.
Tamamen kesme taştan yapılan türbenin tabanı kare planlı, dış yüzeyi on
iki köşeli, iç kısmı ise silindir biçimindedir. Anıtsal bir çadırı andıran
Döner Kümbetin çatısı üzeri kabartmalarla süslü konik olarak inşa edilmiştir.
Portal cephesi üstünde insan
başlı, kanatlı iki pars figürü arasında çift başlı kartal kabartması yer
alır. Portalin solunda hurma ağacının üstünde çift başlı kartal ve iki
tarafında birer arslan sağında ise hurma ağacı kabartması bulunmaktadır.
Hunad
Hatun Türbesİ
Hunat Hatun Külliyesi içinde,
medrese ile caminin arasında 1238 yılında eklenen Türbe, I. Alaaddin Keykubat'ın
eşi, II. Keyhüsrev'in annesine aittir.
Türbe'ye medreseye ait bir
odanın merdivenlerinden geçilir. Kesme taştan, piramidal başlıklı sekizgen
türbe, altı sıra mukarnaslı mermer kaide üzerine oturtulmuştur. Gövdenin
her köşesinde sivri konik başlıklı tamamen işlenmiş sütunlar yer alır.
Bu tarz köşe sütunları Osmanlı Türbelerinde de kullanılmıştır. Üst kenardaki
mukarnaslı saçağın altında yer alan kabartma sülüs yazılı kitabe türbeyi
bir kuşak gibi sarmaktadır. Ortada mermer sütuna dayanan altı adet kemerli
çift pencerelerin cephesi düz ve süslemesizdir. Ancak, bu yüzeylerin etrafı
iki sıra geometrik motiflerden oluşan kemerli bordürlerle çevrilmiş, köşe
boşlukları da sivastika motifleri ile doldurularak cephelerde zenginlik
kazandırılmıştır. Gerek köşe sütunlarında gerekse cephelerdeki süslemeler
birbirinden farklı motifleri içermektedir.
Türbenin iç kısmı yarım kubbeli,
beş sıra mukarnas nişlidir. Beş köşeli mihrabın her yüzü sekizgen yıldızdan
oluşan geometrik motiflerle süslenmiştir. İçerdeki üç sandukadan en büyük
olanı ve antik dönemin lahit kapağından yapılmış olan Hunat Mahperi Hatun'a
aittir.
Hüdavent
Hatun Türbesİ
Niğde'de Selçuklu mimarisinin
en güzel örneklerinden biri olan Türbe, Selçuklu Sultanı IV. Rükneddin
Kılıçarslan'ın kızı Hüdavent Hatun adına -Anadolu'daki İlhanlı egemenliği
sırasında- 1312 yılında yaptırılmıştır.
Türbe yaklaşık 80cm. yüksekliğinde
sekizgen tabanlı, taban ile gövde arası bir sıra mukarnas sıralı, sekizgen
gövdeli ve on altıgen başlıklıdır.
İki taraflı, üç basamaklı
merdivenle ulaşılabilen giriş portali, Türbe'nin doğu cephesindedir. Kapının
her iki yanında yer alan üzeri geometrik motiflerle süslü sütun ve başlığı
yüksek kabartma olarak yapılmıştır. Aynı tipteki sütunlar gövdenin her
köşesinde de yer alır. Üst kısımlarda sekizgen gövde dışa doğru kırıklık
yaparak ikiye bölünmüş; böylece sekizgen plan on altıgene dönüştürülmüştür.
Türbe'de yüksek ve alçak
kabartma olarak yapılmış, arslan, çift başlı kartal, karışık varlıklar
ve bitkisel motiflerin arasına gizlenmiş insan tasvirleri dikkati çekmektedir.
Türbedeki dört arslan tasvirinden
ikisi güneybatı cephesinde, yüksek kabartmalı, simetrik, arka ayakları
üzerine oturur vaziyette; diğer ikisi ise batı cephesinde, alçak kabartmalı,
birbirlerinin aksi yönde yürür durumdadır.
Çift başlı kartal kabartması
türbenin batı tarafında çatıya geçişi sağlayan tambur kısmındaki kemerli
niş içine yapılmıştır. Kanat uçlarının ejder biçiminde olması tipik Selçuklu
stili özelliğidir.
Dört karışık varlık ise,
ikisi türbenin güneybatı cephesindeki pencere kemerinin üstüne, diğer ikisi
ise kuzey cephesindeki pencere üzerine birbirlerine simetrik olarak yerleştirilmiştir.
Başları insan gövdeleri ise kuş biçiminde işlenmiştir.
Bu motifler Orta Asya Şaman
inançlarına göre yeraltı ve gökyüzü yolculuğunda insanlara refakat eden
kuş şeklinde koruyucu yaratıklardır.
|